Hakikat Ötesi Çağda
Akbelen Ormanı Savunucuları’ndan Açıklama ve
Bilim İnsanlarına Davet
Muğla Valiliği’nin yaptığı açıklamaya göre nesilleri Türkiye ve Avrupa ölçeğinde uluslararası sözleşmelerle koruma altında olan birçok bitki ve hayvan türünün yuvası olan Akbelen Ormanı’nın kesimi tamamlandı.
Bizler Akbelen’de yaşayanlar, yaşamları bu ormana bağlı olanlar ve tüm Türkiye sathında Akbelen Ormanı’nı savunanlar uluslararası ve ulusal mevzuata aykırı olarak devam eden bu doğa katliamına şahitlik ettik.
Evet ağaçların kesimi durdurulmuş olabilir ve ancak orman yalnızca ağaçlardan ibaret bir ekosistem değildir. Orman içerisinde bulunan orman altı bitki örtüsü, bitkilerin altında her santimetrekaresinde yaşamın çeşitli formlarını barındıran toprak ve ekosistemin sağladığı onlarca mikro yaşam alanını yurt edinmiş yüzlerce hayvan ile yaşam birliğidir. Evet ormanın kesimi tamamlanmış olabilir fakat eko-kırım başta doğal yaşam ortamlarının yok edilmesi ve yüzlerce farklı yaşam formunun ağır iş makineleri ile katledilmesi devam ediyor.
Bizler yaşam savunucuları farklı seviyelerde devam eden bu katliama dur demek için günlerdir orantısız güç, biber gazı, göz yaşartıcı kimyasallara maruz kalarak, darp edilerek direniyoruz.
Ülkemizin saygın bilim kurumlarında görev yapan siz doğa bilimcileri (orman mühendislerini, orman ekologlarını, biyologları, flora uzmanlarını, omurgasız uzmanlarını, herpetologları, ornitologları, mamalogları, ekosistem hizmetleri uzmanlarını, hidrologları ve hidrojeologları) 2023 yılının belki de en büyük doğa katliamına bizlerle birlikte şahitlik etmeye ve kesim alanındaki bilimsel ve objektif gözlemlerini bilimsel ve teknik raporlar haline getirmeye davet ediyoruz.
Bizler hayatları ormanlara ve ekosistemlere bağlı olarak yaşayanlar ancak siz saygın bilim insanlarının gözlemleri sonucunda hazırladığınız raporlar ile bu alanları savunabiliyoruz.
Sizlerin uzmanlık alanlarınız olan doğanın bugün ve şu anda sizlere daha önce hiç olmadığı kadar ihtiyacı var. Türkiye’de doğanın korunmasında bir sembol ekosistem olan Akbelen Ormanı’nın yok ediliyor olması önümüzdeki günlerde birçok önemli doğa alanının, sosyokültürel peyzajın ve birçok canlı türünün bir arada bulunduğu yaşam birliğinin yok edilmesi için bir sınırın ortadan kaldırılması anlamına geliyor.
Bu bağlamda biz doğa ve yaşam savunucuları siz doğa bilimcileri gerekiyorsa yıllık izinlerinizi kullanarak bizlere destek olmaya davet ediyoruz.
30 Temmuz 2023 günü Akbelen Ormanı ve İkizköy’deki termik santrallarının kullandığı kömür yatakları meslek büyüğüm Doç. Dr. Yücel Çağlar ve Sanatçı Öğr. Gör. Deniz Çağlar ile birlikte destek vermek ve ne yapabiliriz konusunda orada bulunmuştuk.
Bir doğa bilimci ve orman mühendisi olarak; sorunun bütüncül bir şekilde tarihsel süreçte, disiplinler arası bir kollektif bilimsel sonuçların birleştiği bir olgu ile ele alınmadığı düşünmekteyim. Bu nedenle bu oluşumunuz ve girişiminizden dolayı sizleri kutluyorum. Hiçbir zaman geç kalınmadığından yanayım. İlk defa Akbelen’deki ekolojik yıkıma yerel halk tepki verdi. Bu çok değerli bir çağrı. Biz bilim adamları bu çağrıyı alıp, sorunun derin ve bütüncü bir şekilde süzgeçten geçirip, bu havzada yaşanan ekolojik yıkımın sonuçları açıkça ortaya çıkarmamız, bu coğrafyada yaşama hakkı elinden alınan her canlı için borçluyuz.
Bu bağlamda, Muğla Milas ilçesi Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerine kömür sağlamak için Hüsamlar ile İkizköy arasında 15 km’lik havzadaki kömür ocakları, İkizköy, Akbelen ve Çamköy’e doğru ilerlemektedir. Tarihsel süreçte 9 köye ait, orman, maki ve tarım alanlarını, zeytinlikleri, derelerini ekolojik yıkıma uğratarak güneydoğu kuzeybatı yönünde ilerlemektedir. Bunun sonucunda verilen genişletme ruhsatlar Çamköy’e, kömür ocakları İkizköy’e kadar gelmiş durumdadır. Bu tarihsel süreçteki gelişimi en ince detayından ele alarak, günümüze doğa bilimlerinden, sosyal bilimlere, sağlık bilimlerinden, sanat ve mühendislik bilimlerine uzana geniş bir perspektif ile ele alınması gerektiği kanısındayım.
Bütüncül Ekosistem Değerlendirmeleri sonucunda, yapıldığı öne sürülen ağaçlandırma deniliyor ( olması gerek ekolojik restorasyon ve bitkilendirme), bu havzada yaşanan ekolojik yıkımın sonuçlarını kamuoyuna açıklayabiliriz. Ben gönüllü olarak bu havzada, flora ( damarlı bitkiler) ve vejetasyon ( bitki toplumları ve habitat tipleri), endemik ve nadir bitkileri ve ekolojik yıkımdan ne şekilde etkilendiklerini ortaya çıkarabilirim. Bunun yanında bütüncül ekosistem değerlendirmeleri için ihtiyaç duyulan ve kolektif bilimsel değerlendirmede bulunacak diğer bilim dalları şu şekilde olmalıdır.
-Flora ( Damarlı Bitki)
-Etnobotanik
-Liken ve Alg
-Kara Yosunları
– Entemolog ( Böcek Takımları)
– Memeliler
-Kuş
-Sürüngen ve Amfibi
-Tatlı Su Balıkları
-Jeolog
-Hidrojeolog
-Ekoloji ve Toprak
-Maden Mühendisi
-Orman Amenajmanı ve Hasılatı
-Peyzaj Onarımı
-Meteoroloji ve Klimatolog (İklim Bilimi)
-Orman Hukuku
-Ziraat Mühendisi (Zeytin)
– Ziraat Mühendisi (Tarım Ekonomisi)
-Halk Bilimi
-Sosyolog
-Psikoloji
-Halk Sağlığı
-Göğüs Hastalıkları
-Sinema-Televizyon ( Belgesel)
Çabalarınız için kutluyorum. Ağaç katliamı, insan kıyımı güzel ülkeme hiç yakışmıyor. Karar vericilerin ülkemi düşündüklerine inanmıyorum.