Kömür sağlığımızdan ve ömrümüzden çalıyor!

Finlandiya merkezli ve tüm dünyada hava kalitesine dair bilimsel çalışmalar yürüten Enerji ve Temiz Hava Araştırmaları Merkezi CREA’nın baş analisti Lauri Myllyvirta tarafından hazırlanan raporda “Yeniköy ve Kemerköy linyit yakıtlı termik santrallerinin işletmede kalmasının sağlık üzerindeki etkileri” ortaya kondu. Rapor Akbelen Ormanı davasında mahkemeye delil olarak da sunuldu. 

YK Enerji genel müdürü yaptığı çok sayıda basın açıklamasında, gerçekleştirdikleri 270 milyon avroluk yatırımla yürürlükteki çevre mevzuatına tam olarak uyumlu olduklarını defalarca ifade etti. Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri gerekli baca gazı arıtım ve kül barajı yatırımlarını tamamlamadıkları halde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan çevre izni almış durumdalar.  Oysa, Şİrketin beyanlarının doğru olmadığına dair Makina Mühendisleri Odası’nın raporları var. 

Ancak; Yeniköy ve Kemerköy santralleri şirketin verdiği bilgiler doğrultusunda yenilenmiş olsa bile:

  • Bu iki santral, Türkiye’nin en büyük hava kirletici emisyon kaynakları arasında yer almaya devam edecek. Yakın zamanda gerçekleştirilen ve planlanan iyileştirmelere rağmen, bu santrallerin emisyon kontrol performansları uluslararası en iyi uygulamalardan kat be kat daha kötü durumda kalacak.
  •  İki santral 2038 yılına kadar çalışmaya devam ettikleri takdirde, hava kirliliğine bağlı olarak toplam 2.200 erken ölüme neden olacakları öngörülüyor. Maden ruhsat süresinin sonuna kadar işletmede kaldıkları takdirde, yani 2041 yılı sonunda yol açacakları toplam ölüm sayısı 2.600’e çıkacak.
  • Yeniköy ve Kemerköy santrallerinin emisyon kaynaklı sağlık etkileriyle bağlantılı topluma yüklenen ekonomik maliyetlerinin halihazırda yılda 190 milyon avro olduğu tahmin ediliyor. Yani şirketin yılda (örneğin 2020 yılında) kazandığı 25 milyon avro net kâra karşılık, toplum yaklaşık 7,5 katı sağlık bedeli ödüyor.
  • Santraller 2038 yılına kadar işletmede kaldıkları takdirde bu bedel kümülatif olarak 2,7 milyar  avroya çıkacak. Bu iki santral 2041 yılına kadar işletmede kalmaya devam ettiği takdirde, toplam maliyet 3,1 milyar avroya çıkacağı hesaplanıyor.
  • Bu hesaplara santrallerin kül ve cüruf nedeniyle yol açtığı su ve toprak kirliliği ile yüz milyonlarca ton karbon emisyonundan kaynaklanacak iklim değişikliğinin sağlık etkileri dahil değil.

Yani kömür yakılarak elektrik elde edilmesinin ağır bir sağlık bedeli var ve bu bedel kömürden kâr eden şirketlerin değil, başta biz yöre halkı olmak üzere tüm toplumun sırtına yükleniyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün hava kirliliği ve sağlık etki analizi modellemesi ile gerçekleştirilen çalışmanın raporuna buradan ulaşabilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir